2010 Sonbaharının en çarpıcı saç renkleri

12 Ağustos 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

Fonex Kozmetik Profesyonel ürün grubuna 65 renk seçeneği ile  Krem saç boyalarını  ekledi.

Buğday ve meyve özleri içeren besleyici formülü saçın kurumasını önlüyor ve saça

Ekstra yumuşaklık verirken aynı zamanda parlak bir görünüm kazandırıyor.

En inatçı beyazlarda bile kusursuz sonuçlar elde etmeniz için geliştirilmiş Cover Base serisi  vazgeçemeyeceğiniz 2 farklı tonda çalışma seçeneği sunuyor.

İki grup ana renk serisi yaratıcı dokunuşlarınıza güç katıyor. Naturel ve yoğun naturel  serisinden ister daha soft ister daha yoğun ton seçimini ise size bırakıyor.

Blonde serisi ile doğal saçlarda eşsiz gölgeler/baleyajlar saçları hareketlendirip Işıltı kazandırıyor. Ayrıca boyalı saçlarda dekolore işleminden sonra ton vermek için de idealdir.

Evinizde kolaylıkla uygulayabileceğiniz Fonex Saç Boyaları’ nın  bol çeşitli renk seçenekleriyle  bu sezonun en moda renklerine sizde kavuşabilirsiniz.

Sağlıklı Kaşlara Sahip Olmak İçin

29 Temmuz 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

Çoğumuz kaşlarımıza saçlarımıza verdiğimiz önemi vermeyiz. Oysaki güzel kaşlara sahip olmak, yüzümüze yakışan kaş biçimini bulmak yüz güzelliğimizde çok önemli. Her ne kadar kaş kalınlığının da modası var ama yinede, yüzümüze yakışan kaş biçimini seçmeliyiz. Burnumuzun şeklini ve yüz ifademizi etkileyen kaşlarımızın da bakıma ihtiyacı var. Kaşlarımıza haftada bir bademyağı sürüp kaş fırçası ile fırçalamak sıklaşmasını ve sağlıklı düzgün kaşlara sahip olmamızı sağlar.

Makyaj Ürünlerinizin Ömrü

17 Temmuz 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

Kaliteli makyaj ürünleri kullanmamız, hem daha doğal ve güzel bir makyaja sahip olmamıza hamda cilt sağlığımızın korunmasına doğrudan etki eder. Bu yüzden aldığımız her tür makyaj malzemesinin öncelikle kalitesine önem vermeliyiz. Ancak biliyoruz ki kalitenin yükselmesiyle fiyatlarda yükseliyor. Doğal olarak aldığımız kaliteli makyaj malzemelerimizin ömrü ne kadar uzun olursa bütçemiz açısından o kadar karlıyız demektir. Bu makalemizde kaliteli makyaj ürünlerimizi nasıl daha uzun süre muhafaza edebiliriz, ömrünü uzatabiliriz bu tüyolara değineceğiz.
Yüz ve vücut kremleri
Krem alırken ilk dikkat etmemiz gereken kapağı açılarak kullanılanlar yerine pompalı veya tüplü olarak kullanılabilen ambalajlardaki kremlerden almalıyız. Böylece kremi her kullandığımızda kapağını açıp kapatmadığımız ve doğal olarak hava ile temasına engel olduğumuz için daha uzun ömürlü olmasına katkıda bulunmuş oluruz. Saklama koşulları için de soğuk ve güneş görmeyen yerlerde muhafaza etmemiz, renklerinin değişmesini, kıvamının bozulmasını engelleyerek uzun ömürlü olmasını sağlayan bir diğer ayrıntıdır.
Ojeler

Ojelerimizde karşılaştığımız en sık sorun kurumuş bir oje ile karşılaşmaktır. Bu sorunu yaşamamak için ojemizin kapağını sıkıca kapatarak hava ile temasını kesmemiz yeterlidir. Ancak burada dikkat edin kapağı kapatmadan önce şişenin ağız kısmını asetonlu pamuk ile silerek kapağını kapatırsanız tekrar kullanmak istediğinizde kapağın şişeye yapışma, sıkışma, açılmama riskini de ortadan kaldırmış olursunuz.

Güneşten, sıcaktan uzak tutacağınız ojeleriniz daha uzun ömürlü olacaktır.

Maskara- Rimel
En sık yaptığımız hatalardan biride maskaramızı yani rimelimizi kullanmadan önce çalkalamamızdır. Bu yaptığımız rimelimizin kurumasına sebep olur. Kullanmamız gerektiği zamanlarda çalkalamadan açacağımız rimelimizi, işimiz biter bitmez ağzını hemen kapatmamız daha uzun süreli bir rimel sahibi olmamızı sağlayacaktır.


Fondöten ve Pudralar

Aynı kremler gibi fondötenlerimizi de ağzı açılıp kapanan kapaklı ambalajlar yerine, tüplü ya da pompalı ambalajlarda satılanlardan almayı tercih etmeliyiz. Böylece hava almadığı için daha uzun süreli bir kullanıma sahip oluruz.
Sıvı içermedikleri için pudralar fondötenlere göre daha uzun ömürlüdürler, herhangi bir kırılma veya üzerine sıvı dökülerek ıslanma riskleri dışında ortalama 3 yıl kadar kullanılabilir.

Mineral makyaj nedir?

15 Temmuz 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

Mineral makyaj, özellikle hassas ciltlere sahip olan bayanların tercih ettiği, cilde asla zarar vermeyen, cilt yağlanmalarına, sivilcelere, gözeneklerin tıkanmasına sebep olmayan, saatler hiç bozulmadan akmadan yüzünüzde durabilen, son derece doğal ve genelde toz halinde olan makyaj ürünleriyle yapılan makyaja denir.

Sabah işe giderken yaptığınız mineral ürünlü makyajınız, akşam eve döndüğünüz zamana kadar hala kalıcılığını korur. Mineral toz fondötenler, alışılmışın aksine cildinizle asla yağlı bir görüntüye sebep olmaz ve tamamen pürüzsüz ışıl ışıl bir cilt görünüme kavuşursunuz. Akşam evinize döndüğünüzde hala mineral fondöteninizin, mineral allığınızın aynı kalıcılıkta ve doğallıkta olduğunu görürsünüz.

Normal makyaj ürünlerinin cildinize verdiği zararların sebeplerinden en önemlisi olan içeriğinde fazla sayıdaki kimyasal ürünlerdir. Mineral makyaj ürünlerinde ise bu sayı titanyum dioksit, mica gibi en fazla 3 yâda 5 kimyasal maddeden oluşurken normal makyaj ürünlerinde bu sayı 25 leri bulabiliyor.

Mükemmel bir makyaj için ihtiyacınız olan tüm makyaj ürünlerini mineral makyaj malzemelerinde bulabilirsiniz. Toz fondötenler, kapatıcılar, allıklar, rujlar, göz kalemleri, likitler aklınıza gelen her tür makyaj malzemeleri tüm doğallığı ile mineral makyaj ürünlerinde mevcuttur.

Mineral makyaj malzemeleri fiyat açısından biraz pahalı olsa da birkaç firma satışını yapmaktadır. Ayrıca internette de online sipariş verebileceğiniz adresler mevcuttur.

Sivilce oluşmaması için ne yapmalıyız

12 Temmuz 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

Sivilce sorunlarınız eminiz canınızı çok sıkıyor ve muhtemelen duyduğunuz her yöntemi deniyorsunuz. Ancak tamamen sakıncalı olan bu davranışınız yerine dermatologa başvurmanız sivilcelerinizden kurtulmanızın en sağlıklı ve en doğru yoludur. Zira onun yağı, bunun suyu, şunun çöpü, bunu sapı kaynatılarak kendi kendinize kulaktan dolma bilgilerle hazırladığınız maske türü şeyler sivilcelerinize iyi gelmediği gibi kalıcı cilt sorunlarına da sebep olabilir. Ancak dermatoloğa gitme imkânınız henüz yoksa en azından bu makalemizde bahsedeceğimiz birkaç uyarıya dikkat ederseniz sivilcelerinizin oluşum sebeplerini bir nebzede olsa durdurabilir yok edebilirsiniz.

  • Yaşam tarzınızdaki strese nende olan her şeyi mümkün olduğunca yok edin veya azaltın. Çünkü stres hormonlarının artmasıyla yağ yapım oranı da artacağı için sivilcelere zemin hazırlamış olursunuz.
  • Uyku saatinizi en az 8 sat olarak belirleyin çünkü dinlenmemiş bir cilt sivilcelere en müsait olan cilttir.
  • Çok sık terleyen biri iseniz asla terinizi yüzünüzde bırakmayın. Çünkü yüzünüzden su ile arındırmadığınız ter, bakterilerin oluşumu için yani sivilcelere davetiye çıkartmak için bire birdir.
  • Sivilcelerinizi asla sıkmayın, oynamayın, üzerindeki deriyi yüzmeye çalışmayın.
  • Sivilcenin en çok yaşandığı dönem olan ergenlik dönemi dediğimiz, bedensel ve cinsel gelişmelerin en yoğun yaşandığı dönemdir ve sabırlı olmanız ve doğru tedaviyi almanız halinde muhtemelen birkaç yıla eser bile kalmayacaktır.

Güzellik Sırları

09 Temmuz 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

Çok önemli bir buluşmanız söz konusu fakat tersliklerle mi karşılaştınız. İşinize çok yaracak güzellik tavsiyeleri burada: Diyelim ki rujunuz kırıldı: Rujun sürekli aynı yönde kullanılması durumunda rujun ucu bir süre eğilir ve kırılır. Bu yüzden ruj her seferinde başka yönlerde kullanılmalıdır. Bu şekilde daha uzun süre kullanabileceksiniz. Eğer rujunuz sıcaktan kırılıyorsa bir gece buzdolabında bırakarak sertleşmesini sağlayın. Tamiri mümkün olmayan rujlar için de kırılan ruj parçalarını ısı yardımıyla eritin ve kavanozda toplayın ve fırçayla dudağınıza uygulayın. Yüz hatlarınız çok mu belirsiz? Yüzünüzde çıkıntı, ifade vb bulunmadığını, adeta bir tabak olduğunu mu düşünüyorsunuz. İki renkli bir pudra seti edinin. Açık renk pudrayla makyaj zeminini oluşturun, kalın bir fırçayla koyu olanını yanak çukuruna, kulak hizasına kadar uygulayın, bu şekilde yüzünüz daha ince ve belirgin olacaktır. Dişleriniz çok mu sarı? Çay, kahve, sigara gibi nedenlerle dişleriniz sarardıysa eczanelerde bulunan hidrojen peroxide ile diş renginizi iki kat açabilirsiniz. Sivilcelere çare Göz damlası Visine’yi sivilce üzerine sıkın, üzerine talk pudrası uygulayın, sabaha sivilcenizin yerinde olmadığını göreceksiniz. Farınız göz kapağı çizgilerine mi doluyor? Makyaj öncesi yüzünüzü nemlendirirken gözkapağına krem sürmeyin ve toz pudra kullanın. Bu şekilde far kuru bir zemine oturduğu için gün boyu dağılmamış olur. Gündüz makyajını gece makyajına çevirin Gündüz makyajınızı gece bir yere gidecekseniz silip baştan yapmanıza gerek yok. Gözlerde kullanılacak gri ve siyah tonlar hatların üzerine sürüldüğünde yeni makyaj görüntüsü verecektir. Dudaklarınızda kırmızı, pembe, turuncu gibi renkler yerine pastel tonlarını tercih edin. Makyajınız hemen siliniyor mu? Cildinizin fazla yağlı olması buna yol açar. Bu yüzden nemlendirici makyajdan 30 dk önce uygulayın. Bu nemlendiricinin su bazlı ve yağsız olması gerekmektedir. Fondöten yerine kullanılacak toz pudra makyajın daha kalıcı olmasını sağlar. Yanaklarınız mı kızarıyor Bu durumda fondöten öncesi renk düzenleyicilerden faydalanın, böylece cildiniz daha homojen görünür. Sarı tonlarında seçilecek fondöten de kızaran bölgeleri saklamakta iyidir. Elleriniz sürekli çatlıyor mu? Elinizdeki sorunlu bölgeye uyumadan önce vazelin uygulayın. Hafifçe ıslatarak sürülen vazelin ellerinizdeki çatlakları gidermekte oldukça iyidir.

Kalıcı Makyaj

29 Haziran 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

Artık her sabah işe gitmek üzere hazırlanırken makyaj yapmak zorunda kalmayacaksınız, denize makyajınızla girip çıkabileceksiniz, sabah ilk uyandığınızda mükemmel görünüme sahip olacaksınız!

Kalıcı makyaj sayesinde tabi ki..

Kalıcı makyaj nedir?

Lokal anestezi’den de yardım alınabilen ağrı çekmeden gerçekleşen bir medikal işlemdir. Diğer adıyla mikro-pigment uygulaması mikro, steril ve tek kullanımlık iğneyle doğal ve mineral renklerin derinin altına enjekte edilmesiyle gerçekleşiyor. Bu maddeler anti-elerjik olup özellikle yüz ve insan vücut için tasarlanmıştır, içeriğinde koku maddesi veya katkı maddesi bulunmamaktadır. Kozmetik-dövme olarak varsayabileceğimiz kalıcı makyaj işlemi ile kaş, göz çizgisi veya dudaklarda doğal cilt rengine yakışan makyaj uygulanabiliyor. Böylece ciltte yer alan lekeler giderilebiliyor, anatomik bozuklular ortadan kaldırılabiliyor. Kişi daha bakımlı ve genç bir görünüm kazanarak özgüvenini geliştirebiliyor.

Tarihi:

Aslında bu yöntemin kökeni uzun yıllar öncesine dayanmakta olup Uzak Doğu’da kendine özgü bir kültürü vardır. Tarihi 500 yıldan fazla olan bu işlemle Kaptan Cook coğrafi keşifler esnasında tesadüfen karşılaşmış, 1774 yılında Avrupa’da uygulanmasına önayak olmuştur. O günden günümüze kadar gerçekleşen süreç içerisinde kalıcı makyaj yeni yöntemler katılarak daha da geliştirilmiştir.

Kalıcı makyajın uygulama bölgeleri

Kaş, göz ve dudak öncelikli uygulama alanlarıdır. Eğer kişide birtakım hastalıklar sonucu kaş, kirpik ve saç kaybı meydana gelmişse bu bozukluklar kalıcı makyajla giderilebilmektedir. Meme operasyonları sonrasında meme ucu oluşturulmasında, deride oluşan renk değişikliklerinin ortadan kaldırılmasında, bazı renklerin normal deri rengine çevrilmesinde, yapay ben yaptırmak isteyenlerde veya benzeri istekleri olan kişilerde kullanılabilmektedir.

Kaşta kalıcı makyaj uygulaması kimlere yapılır?

Seyrek kaşlılarda, kaşsız kişilerde, kaşında yara veya operasyonlar sonrasında iz kalanlarda, kaş şeklini beğenmeyenlerde, kaşları olması istenenden ince ve simetrik olmayanlarda uygulanmaktadır.

Gözde kalıcı makyaj uygulaması kimlere yapılır?

Gözlüksüz makyaj yapamayanlarda, makyaj esnasında eli titretn insanlarda, göz çevresini daha belirgin hale getirmek isteyenlerde, gözleri küçük olanlarda uygulanmaktadır. Arzu edilen renklerde göze çizgi çekilerek gözlerin daha anlamlı bir görüntüye kavuşması sağlanabilir.

Dudakta kalıcı makyaj uygulaması kimlere yapılır?

Dudağının kenar çizgisinin belirginleştirilmesini isteyenlerde, dudakların birbirine göre simetrik olmadığını düşünenlerde, solgun bir dudak rengine sahip olanlarda, dudaklarının daha çekici ve dolgun görünüme kavuşmasını isteyenlerde uygulanmaktadır.

Kalıcı Makyajın Faydaları

Kadınlar makyaj için harcadığı zaman kaybından tamamen kurtulur. Sporcular, çalışmakta olan bayanlar, 24 saat güzel görünmek isteyenler ve makyaj yapmanın vakit kaybı olduğu düşünen kişiler için oldukça avantajlı bir yöntemdir.

50’ye yakın renk seçeneği bulunan kalıcı makyaj uygulamasında bu makyaj 3-5 yıl kullanılabiliyor.

Saç diplerinde yapılan çalışmalarla saçlarında seyreklik olan bölgelerde koyulaşma sağlanıyor. Bu uygulama ise 2-3 yıl kalabiliyor.

Normal makyaja oranla daha doğal duran kalıcı makyajda temizleme, yenileme gibi dertler bulunmuyor. Bu açıdan kadınların can simidi haline gelen kalıcı makyajın ilerleyen yıllarda çok daha fazla yaygınlaşacağı tahmin ediliyor.

Selülit

27 Haziran 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

Bedeniniz zayıf da olsa şişman da olsa selülitler her bedenin korkulu rüyası olabiliyor. Umutsuzluğun gereği yok bayanlar, çünkü onu dize getirmenin sayısız yolu var.

Derinin hemen altında yağdokusunun çevresinde oluşan selülitler üst deride pütürlü bir görüntü oluşturarak kişininin kendini beğenmemesine ve güvenmemesine yol açar. Yağ hücreleri fazla yağı tutar ve oströjenin de etkisiyle bu hücreler yayılır. Kan dolaşımı gittikçe daha yetersiz hale gelir. Yağ hücrelerinin yayılması derinin altındaki bağ dokusunu etkileyerek vücudun fazla su tutmasına ve kan dolaşımının zayıflamasına yol açar. Kan dolaşımı yavaşlayınca dokulara daha az oksijen transferi gerçekleşir. Böylece elastikiyetini kaybeden dokular cildin pürüzlü bir görünüm almasına neden olur.

Düşük kalorili yiyecekler yiyerek, bol hareket ederek ve alınan kaloriden fazlasını harcayarak sadece kilo verilebiliyor. Peki, selülitlerden nasıl kurtulacağız? Fransa’da bir deri hastalığı olarak tanımlanan selülitin kozmetik dünyasında bir para kazanma aracı haline getirilen bir kandırmaca mı yoksa gerçekten tüm kadınların korkulu rüyası mı olduğu hala tartışılıyor. Bazı bilirkişiler selülitin bir hastalık değil de kozmetik tedavilerin giderek daha da arttığı günümüzde bir kandırmacadan ibaret olduğunu düşünüyorlar. Yalnız gerçek olan şu ki, o da kadınların genelinin kalça ve baldır bölgesindeki pürüzlü görünümden çok fazla rahatsız oldukları.

Selülitler birdenbire meydana gelmez.

Sağlıksız yaşam, dengeli beslenmeme, fazla alkol, sigara bağımlılığı, hareketsizlik, uzun sürede vücutta selülit üretimine sebep oluyor. Hamilelik ve menopoz dönemleri ile bu gibi durumlarda ortaya çıkan hormonal değerlerin değişmesi selüliti tetikliyor. Kadınlar bu dönemlerinde duygusal olarak fazla hassaslaştıklarından stresleriyle başa çıkabilmeleri durumunda bu hormonal değişiklikler en az seviyeye düşecektir. Stresli insanlarda vücut savunma sistemi harekete geçer ve hormonlar tam aksine daha da çok salgılanır. Vücut ne kadar çok su toplarsa selülitler o kadar çok artıyor. Selülit derdinden kurtulmak istiyorsanız hem stressiz bir yaşama hem de bazı alışkanlıklarını yok etmeye ihtiyacınız vardır.

Şeftali Maskesi

20 Haziran 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

A, C, B ve birçok vitamini içeren şeftalinin, vitamin yönünden zengin oluşu, cildi besleyici özelliğini artırmakta. Yaz aylarının bu lezzetli meyvesini yemekle kalmayıp, maskesini uygulamakla  cildimiz nemlendirici etkisinden yararlanır.

2 adet olgun şeftali

5 damla ada çayı özü

Şeftaliyi kabuklarıyla ezin ve suyunu süzgeçten geçirin. Kalan posanın içine adaçayı özünü katın ve bunları pamuklu ve yumuşak bir bezin arasına koyup, yüzünüze haftada 2 kez 20 dk. uygulayın.

Koyu Renk Parlayan saçlar

11 Haziran 2010 Yazan  
Kategori Cilt Bakımı, Makyaj Modası

Alımlı koyu renk saçlarınızı daha çekici yapabilirsiniz. Saçlarınızın ihtiyacı olan doğal maske ile beslenip canlanmasını sağlayabilirsiniz işte doğal maskenin tarifi

Su kaynayan bir tencereye daha küçük bir kabı oturtun. Yarım fincan ayçiçeği yağını, 1 çorba kaşığı kakao yağını, 1 çorba kaşığı susuz lanolini bu ikinci kapta eritin. Yağlar eriyince, kabı kaynar sudan alın ve karışımı çırpın. Bu karışımdan 1 çorba kaşığı kadarını alarak buna1 çorba kaşığı su katarak karıştırın. Bu sıvıyı ovarak başınıza sürün ve bu durumda 15 dakika ile yarım saat arasında bekleyin. Daha sonra saçınızı yıkayıp durulayın. Bu uygulama da koyu renk saçlara yeni bir canlılık ve parlaklık verir.